Tuesday, December 4, 2012

Sene 2010

Bir filmi ilk kez izlemekten acayip korkuyorum. Elim hep eskiden defalarca izlediğim filmlere gidiyor. Eski bianchi a spid sx bisikletimi şimdiki trek'ten çok daha fazla seviyordum. Bence onun vitesleri daha başarılı. Doğduğum evin belki odaları şimdiki kadar büyük değillerdi ama, manzarası şahaneydi. Lisedeki evimi de çok özlüyorum. İkisinin de sokaklarından geçerim arada sırada. Hiç bir başka sebebi yokken. Lisedeki kız arkadaşlarımı özlüyorum. Liseden sonrakileri de. Hiç yeni kız arkadaş edinmeye de niyetim yok. Eskileri daha iyi. İlkokuldan beri Queen dinliyorum, Elvis dinliyorum, Nirvana dinliyorum. Herkes bıraktı onları dinlemeyi ama ben hala Limp Bizkit dinliyorum. Hala aklıma festival denince lise ikideyken gittiğim Park Orman'daki "Lost in Park" geliyor. Adam gibi yemek yiyecek alanı olmayan, sınır çizgileri olmayan, direk "ormana gidilen" Park Orman'ı özlüyorum. Artık direk Park Orman'ı da özlemeye başladım. Lisemi hiç sevmezdim, hala da sevmem, ama lisede olmayı özlüyorum. İki bira içip durabilmeyi, Fenerbahçe'de akşam birer Extra ile idare edebilmeyi özlüyorum. Az para harcayabilmeyi özlüyorum. Abartmamayı özlüyorum. Hayal kurabilmeyi özlüyorum, "execution"'ı özlüyorum.

No comments: