Yeni Zelanda
Bir ada
Değil aslında iki ada
Bir şehri var Auckland adında
Gittim oraya geçtiğimiz Şubat'ta
Kaldım tam iki hafta
Şehrin göbeğindeki City Lodge'da
Otel miydi, hostel mıydı anlayamadım ama
.........................................................
Tanıştım epey Türk'le
Hepsiyle tesadüfle
Oturup sohbet de ettik
Gezdik de huşu içinde
..........................................................
Occidental diye bir bar var
Derler burası Belgian beer cafe/bar
Çok sevdim, ama birası 11 dolar
Öğrenci mekanı değil azizim, içeriye dolmuş 60 yaşında amcalar
...........................................................
Ponsonby güzel bir banliyöymüş
Oturanlardan biri de Vedat Mösyö'ymüş
Bir gece de orada takıldım Crib diye bir klübe,
İçeride en yaşlı ve yalnız adam olduğunu farketmek gerçekten epey kötüymüş
...........................................................
Mission Bay'e de, Takapuna Beach'e de gittim
Niye birine "bay" derler, birine "beach", hiçbir farklarını göremedim
Mesafeleri yaklaşık aynı şeer merkezinden, 6'şar km., onu farkettim
Bir de yürüyerek gitmenin hiçbir bünyeye fayda etmeyeceğini, şişik ayaklarım sayesinde öğrendim
...........................................................
Waikeke değil Waiheke
Oradan girdim ben okyanusların en büyüğüne
Şarapları güzelmiş bu adanın
Man O'War için sorun Vedat Bey'e
...........................................................
Buranın sushisi çok ucuz
Garsonları azıcık uyuz
Adamlar beş saatte sipariş getiremiyorlar
Getirdiklerinde de almıyorlar az-buz
...........................................................
Çıktım Sky Tower'a
Baktım tepeden bütün Auckland'a
Her taraf alabildiğine müstakil ev
Bu yolculuk yaramadı pek yükseklik korkuma
...........................................................
Sky Bungee burada çok meşhurmuş
Her gelen turist deniyormuş
Binince ben de anladım
5 saniyede nasıl üç kulhü bir elham okunurmuş
...........................................................
İçtik bir gece Vedat'la, İzzet'le
Yedik Sharon'ın, İzzet'in şahane yemeklerini afiyetle
Yalnız İzzet biraz çabuk kayıyor
Benden söylemesi dikkat edin ona göre
............................................................
Grafton, Mt. Eden, Parnell
Bu yerler gayet güzel
Yalnız Mt. Eden'a gece çıkmayın
Göreceğiniz tek şey şahin tepesine çıkmış "yiyişen" arabalı gençler
...........................................................
Singapur Havaalanı en iyisi
Dubai en şöhretlisi
Auckland en ucuzu
En kazığı ise tabii ki bizimkisi...
Monday, August 31, 2009
Bir adet uçankuş.com haberi
Bir insanın tatile gitmesi ve o tatilde neler yaşadığını anlatma isteğinin doğurduğu o kişiyi dinleme zorunda olacak olan onlarca insanın acaba kaç tanesi gerçekten Maramaris'in deniz suyu sıcaklığıyla ya da muhteşem roma dondurmacısının tutti frutti aromasının hiç bu kadar kötü olmadığını bilme hevesi vardır? Bunu merak eden insanların kendi yaşamları evlerindeki kedilerini sevmekten bunaltana kadar okşayıp, Facebook'taki 568 arkadaşının profillerindeki anlamlı sözlerden ilham alıp resim yapmaktan mı ibarettir? Acaba bu dinleyen kişiler hayatlarının anlamlarını ingilizce şarkı sözlerinden mi keşfetmişlerdir? Acaba bu insanların hayattaki tek amacı Marmaris'deki roma dondurmacısının tutti frutti aromalı dondurmasının tadı bozulmadan bir top da olsa tatmak mıdır? Peki daha da önemlisi bu kişiler kaç kilodur? Toplamda kaç kilo çekerler? 3 kişilik asansöre kaç kişi binerlerse asansör bozulur? Bunları ne zaman soracağız? Toplum ne zaman farkına varacak denize karşı bakarken sahilde üstüne nivea spreyli 50 faktör diş macunu sıkmayıp ta cayır cayır yanan insanın dramını gerçekte kimsenin önemsemediğini? O insanın bunun üstüne soyulup bir kat daha yanmasının ardından sırtına perran kutman gibi yoğurt sürülse bile "vaay" ya da "ıyy" tepkisinin dışında bir cümle yararlı yorum işitmesinin imkansızlığının farkında olmadan çırpınarak bunları anlatmaya girişmesi ve bu girişimin dışarıdan izleyen milyonlarca büyük harflerle ha ha ha diye tok bir sesle atılan kahkahaların arasında yokolup gitmesinin verdiği üzüntüyle kabuğuna çekiliş, asosyalizm...
Subscribe to:
Posts (Atom)