Friday, January 22, 2010

İnsan sinirli olduğu zaman klişelerden kaçamıyor beyni. Ya da benimkinin öyle bir fonksiyonu var. Çok sinirleniyorum, enteresan bir şekilde belirteyim diyorum. Iıh. Olmuyor. Aklıma yalnızca şık olmayan küfürler, hayatımda hiç dinlemediğimi sandığım, oysaki ilkokul, ortaokul servisleri sayesinde bilinçaltıma yerleşmiş arabesk şarkılardan pasajlar ve tek bir kelimeyi avazım çıktığı kadar bağırma isteği geliyor. Alakasız belki ama Musatafa Denizli'de gözlemlediğim bir durum var. O adam sinirlenince gülmeye başlıyor. Ben bunun da çok orjinal bir yöntem olmadığını düşünüyorum. Ama benimkilerden daha etkili. Ya da combo yapabilirim. Mesela; Gülerken küfrederim.. Ama İngilizce! Gülerek, hatta kahkaha atarak birine "AHAHAH GO FUCK YOURSELF EKİKİKİ!" diyebilirim. Bunu bu aralar ciddi ciddi düşünüyorum. That's wha im talkin' bout bitch.

Hayatın boktanlığının anlaşıldığı anlardan biri de, sinirli olduğunuzda master planlar yapıp, o planın gerçeğe dönüşme zamanı gelince asla önceki zamandaki motivasyonu kendinizde bulamamanızdır. Uygulasanız bile o hazzı alamazsınız, hırs gider. Buna çok güzel bir örnek babanemden geliyor: "Sinir gelir dil kızarır, sinir gider yüz kızarır". Tam oturmuyor ama işte az-çok yer.